Genellikle çocuklarda görülen ve erken tanısı yapılmaz, tedavisi sağlanmaz ise ilerleyen dönemlerde kalıcı olan sakatlıklara sebep olabilen bir sorundur doğuştan kalça çıkığı. Ortopedide büyük önem arz eden rahatsızlıklardan biri olarak kabul görmektedir.
Kalça eklemindeki farklı seviyelerde bozulmalar bu hastalığa sebep olmaktadır. Daha çok kız çocuklarında görülmekle birlikte ülkemizde görülme sıklığı en fazla doğu Karadeniz bölgesindedir. Buradaki doğumlarda binde 3 ila 4 arasında bir sıklıkta karşılaşılmaktadır.
DOĞUŞTAN KALÇA ÇIKIĞININ BELİRTİLERİ
Doğuştan kalça çıkığında yeni doğan bebeklerde belirtiye rastlamak mümkün olmayabilir. Uzman doktorların bu konudaki muayeneleri bu sebeple önemlidir ve erken tanı konulabilmesi açısından tavsiye edilir. Bebek yürümeye başladığında fark edilen diğer belirtilerden önemlileri bacaklar arasındaki uzunluk farkı, ayak yapılarındaki bozulmalar, bacakların kalçaya bağlandığı bölgede iki bacak arasındaki şekilsel bozukluklar, bacaklar arasında kuvvet, hareketlilik ve esneklik açısından farklılıkların göze çarpması, çocuğun yürümeye başlarken sendeleme eğilimi göstermesi olarak sıralanabilir. Bu belirtilere fırsat vermeden özellikle bebek altı aylıktan büyük olmadan tanı koyulması çok faydalı olacaktır. Eğer ilk altı ay içerisinde uzman doktor tahmini tanısını koyarsa altı aylıktan sonraki dönemlerde röntgen testleri ile kesin tanı kolayca konulabilmektedir. Tanının geç koyulması tedaviyi güçleştirecek ve gerektiğinde alçı ile hatta ileri seviyelerde cerrahi operasyonlar ile tedaviye mecbur kalınabilecektir.
DOĞUŞTAN KALÇA ÇIKIĞININ TEDAVİSİ
Tedavinin ilk aşaması bebekte kundak uygulamasının yasaklanması olacaktır. Kundak uygulaması bu hastalığı tetikleyen önemli hatalardan birisidir. Bebeğin ilk altı aylık döneminde Pavlik bandı adı verilen yöntem ya da Frejka yastığı adı verilen yöntem uygulanabilmektedir. Bu uygulamalar kesinlikle bebeğe acı vermez ve çok kolay uygulamalardır. Altı aylıktan sonraki dönemlerde ise tedaviler anestezi uygulanarak kalçanın yerine oturtulması şeklinde uygulanır ve bu uygulamadan sonra alçı yapılmak zorunda kalınır. 18 aydan daha büyük çocuklar için ise tedavi cerrahi operasyon şeklinde olmaktadır. Özetle çocuğun yaşı ilerledikçe tedavinin uygulama yöntemleri, bu yöntemlerin büyüklüğü ve zorluğu da artmaktadır. Bu sebeple erken tanı bu hastalıkta çok önemli bir noktadadır.