Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte tıpta meydana gelen gelişmeler de kadınların yüzünü oldukça güldürmeye başladı. Bıçak altına yatmadan artık vücutlarında istedikleri bölgelere dolgu yaptırarak daha tehlikesiz ve ameliyat izi bulunmadan dolgu yaptırabilmektedir.

Aqualift dolgu, hidrojel bir dolgu maddesi olmakla birlikte vücudun tüm iç özelliğine göre geliştirilen bir dolgu maddesidir. Sadece yüz bölgesinde değil vücut bölgesinde de rahatlıkla kullanılabilen doğal bir dolgudur.

Aqualift’in temel özellikleri nelerdir?

• Vücuda pozitif yükleme yaparken doku yaşlanmasını geciktirir. Böylece kişi zamana karşı savaşında bir adım daha öne gitmektedir.
• Aqualift, esnekliği yüksek olan hidrojel niteliğinde olduğundan dolayı en ince iğne kullanılarak enjekte edilebilir. Bu şekilde eğer uygulanacak bölge küçük bir alansa kişiye anestezi bile uygulanmaz.
• Diğer dolgu maddeleriyle kesinlikle etkileşimde bulunmaz. Bu özelliği ile birden fazla dolgu maddesinin uygulanmasına olanak verir.
• Aqualift, diğer dolgu maddelerinde olan alerjik bir reaksiyona izin vermez.
• Aqualift, yapıldığı bölgenin dışına taşmaz ve yapıldığı bölgede kalır.

Birçok alanda kullanılabilen Aqualift dolgu, hem bıçak altına yatmadan kolaylıkla uygulanabilmekte hem de daha sağlıklı ve doğal yollardan kişinin istediği bölgesine uygulamaya olanak vermektedir.

Aqualift hangi bölgelerde kullanılır?

Aqualift, çocuk yaşta uygulanabilen ve yüz ile tüm vücutta rahatlıkla kullanılabilen bir dolgu maddesidir. Kullanıldığı bölgeler arasında;

• Dudak bölgesinde dudak dolgu maddesi olarak kullanılır,
• Herhangi bir cerrahi operasyon sonrasında oluşabilecek deformasyonların giderilmesinde,
• Yüzde oluşacak deformasyonlarda ve yumuşak doku düzenlemelerinde,
• Yaşlanma bazlı kırışıklıkları, çatlakların ve sarkmaların giderilmesinde,
• Yüzde oluşabilecek herhangi bir asimetri rahatsızlığında,
• Göğüs dikleştirme, büyültme ve kalça şekillendirme uygulamalarında kullanılabilir.

Aqualift enjeksiyon ile güvenli olduğu kadar yan etkileri fazla olmayan bir dolgu uygulamasıdır. Çevre dokuya herhangi bir zararı bulunmamaktadır. Ancak yine de uzman hekimler tarafından klinik ortamlarda yapılması ve tecrübeli ellerden uygulatılması çok önemlidir.