Kadınlar, estetik görünümlerine yeterince ilgi gösterdikleri zaman kendilerini daha güvende ve daha iyi hissetmektedirler. Dış etkenlerin yanı sıra yaşa bağlı olarak yüzde meydana gelen kırışıklık, çatlak ve sarkmalar kadınların estetik olarak birçok yöntemi denemelerine sebebiyet verir.

Yaşa bağlı olarak birçok kadın yaşının belli olmasını istemez ve birçok yöntem deneyerek zamana karşı meydan okumaya devam etmektedirler. Bu savaşta en büyük yardımcıları ise gelişen teknoloji ve getirdiği yeniliklerdir. Bu yeniliklerden biri de yüz dolgusudur.

Kalıcı yüz dolgusu ile estetik görünüm istenilen hale getirilmektedir. Tabi dolgu yaptırırken birçok noktaya da dikkat etmek gerekir. Yüz dolgusunu hangi bölgeye istediğiniz, nasıl bir dolgu istediğiniz önem taşımaktadır.

Günümüzde artık kadınlar ameliyatsız şekilde estetik görünümlerini düzeltmeye çalışmaktadır. Bunlar için de artık ameliyatsız olarak dolgu maddeleri enjekte edilme yoluyla birçok estetik operasyon bıçak altına yatmadan halledilebilmektedir. Ayrıca dolgu maddesi ile yapılan uygulamalarda günlerce iyileşme sürecini bekleme olmadığı için daha fazla tercih edilmeye başlayan dolgu maddeleri ile yüz dolgusu, dudak dolgusu, meme büyültme gibi operasyonlar ameliyatsız şekilde gerçekleştirilmektedir.

Kalıcı yüz dolgusu nasıl gerçekleştirilir?

Kalıcı yüz dolgusu, yapıldığı andan itibaren bozulmadan kendi şekillerini koruyarak cilt altında kalırlar. En ince iğne ucu sayesinde enjekte edilerek dolgunlaştırılması istenen bölge dolgu maddesi ile doldurulur. Yaklaşık 35-40 dakika gibi bir süre içinde gerçekleştirilen yüz dolgusu sayesinde kişi istediği zaman günlük hayatına dönebilmektedir. Herhangi bir hastanede yatma,  dinlenme gibi bir süreç geçirmeyen hastalar uygulama gerçekleştikten hemen sonra rahatlıkla hayatlarına geri dönebilirler.

Kalıcı yüz dolgusunun yan etkileri var mıdır?

Her operasyonda olduğu gibi yüz dolgusunda da bazı yan etkiler olabilir. Ancak bunun sebebi deneyimsiz ve uzman olmayan kişilerin elinden böyle bir tedavinin uygulanması yan etkileri daha da artıracaktır. Bu yüzden bu tür operasyonların tecrübeli ve klinik ortamlarda gerçekleştirilmesi önemlidir. Hafif şişkinlik, ödem gibi problemler çok nadir de olsa görülebilir. Bu durumlar da bir iki gün içinde kendiliğinden yok olacaktır.